Mustafa Kemal Atatürk’ün Nutuk’da belirttiği üzere “Genel durumu yönetip yürütme sorumluluğunu üzerine alanlar, en önemli hedefe ve en yakın tehlikeye elden geldiği kadar yakın yerde bulunmalıdırlar” sözü ülkemizin Millî Mücadelede Ankara’nın merkez olarak seçilme nedenini ortaya koyar.

Birinci Dünya Savaşının bitimiyle itilaf devletleriyle imzaladığımız Mondros Mütarekesi (30 Ekim 1918) topraklarımızın fiilen işgaline zemin hazırlamış, bununla birlikte Kurtuluş Savaşı’nın da fitilini ateşlemiştir. 1919 yılının 19 Mayıs’ında Atatürk Samsun’a ayak basarak çetin mücadelesine başlamıştır. Yine aynı yılın Haziran ayında Amasya Tamimi, Temmuz ayında Erzurum Kongresi ve son olarak da Eylül ayında Sivas Kongreleri tertip edilmiş, Milli birlik ve ruhun tesis edilmesi adına önemli somut adımlar atılmış ve kararlar alınmıştır. Milletin bağımsızlığını elde etmede Erzurum ve Sivas Kongrelerinde Heyeti Temsiliye üyeleri seçilmişlerdir. Heyeti Temsiliye 23 Nisan 1920’de TBMM’nin kurulmasına kadar çalışmalarına Ankara’da devam etmiştir.

Mustafa Kemal Atatürk’ün Millî Mücadelede Ankara’yı referans noktası olarak düşünmesi ve devamında bu düşüncesini uygulamasında bazı ana fikirler vardır. Stratejik olarak şehrin merkezi konumda olması, demiryolunun varlığı ve telgraf şebekesine sahip oluşu, işgal altında olan yerlere mesafesi, ilave olarak da, burada bir muharebe durumunda var olan 20. Kolordunun teşkiliyeti bunlar arasında sayılabilir. Burada önemle değerlendirilmesi gereken bir nokta da aslında bu durumun öncesinde de Mustafa Kemal Atatürk’ün planlarında muhakkak olabileceği ancak evvelden bu durumu açık etmeyerek olabilecek bazı önlemelerin önüne geçmek isteyişidir. Bu düşünceler ile Mustafa Kemal Atatürk, yanındakiler ile birlikte 18 Aralık 1919’da Sivas’tan ayrılarak Ankara’ ya hareket etmiştir. Kuvayı Milliye hareketine Ankara halkının ileri teveccühü de burada önemlidir.

Mustafa Kemal Atatürk 27 Aralık 1919 tarihinde Heyeti Temsiliye ile birlikte, Ankaralıların davullu zurnalı ilgisiyle karşılanmış, Ankara halkı bu insanları alkışlarla ve büyük sevgi gösterileriyle bağrına basmış ve karşılamıştır. Ankara, artık Heyeti Temsiliye’nin merkezidir.

Yok edilmeye çalışılan bir millet kendi öz evlatlarının çabalarıyla hayatta kalmaya çalışıyor, Mustafa Kemal Atatürk Ankara’da çalışmalarını milletinin meşru savunucusu ve sözcüsü sıfatıyla yürütüyor, davalarının haklılığının içte ve dışarda benimsenmesi için azami çaba sarf ediyordu.

Ankara, 27 Aralık 1919’da Mustafa Kemal Atatürk’ün Ankara’ya gelmesi ile Millî Mücadelenin merkezi konumuna nail oluyordu.

Bu çok önemli tarihi olayın 99. yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün Ankara’ya gelişini kutluyor, Atamızı ve arkadaşlarını şükran ve saygı ile yad ediyoruz.