Norovirüsle birlikte Caliciviridae familyasından bir cins olan Sapovirüs, çocukluk çağı ishalinin önemli bir nedenidir. En çok küçük çocuklarda ve yaşlı yetişkinlerde gözlenir. İki yaş altı çocuklarda sapovirüsün tüm ishal patojenleri arasında ikinci sıradadır. Sapovirüs hücre kültüründe yetiştirilemediğinden tanı ve bağışıklık çalışmaları yapılamamıştır. Bir diğer sorun da sapovirüs enfeksiyonu genellikle diğer enterik patojenlerle birlikte enfeksiyon yapmaktadır.
Sapovirüsler, Japonya'nın Sapporo kentinde çocuklarda görülen bir ishal salgınından sonra isimlendirilmiştir; diğer ülkelerde de benzer virüsler gözlemlenmiştir. Sapovirüsler domuz, deniz aslanı, köpek, yarasa ve sıçan gibi çeşitli memelilerde tespit edilmiştir, ancak hayvan sapovirüslerinin insanlara bulaştığı bildirilmemiştir.
Sapovirüs tanısında PCR kullanılır. Ancak, genellikle PCR'a erişim zor olduğundan çoğu sapovirüs enfeksiyonuna tanı konamaz. Tanı sınırlamaları nedeniyle, sapovirüsün neden olduğu salgınlar hafife alınabilir.
Sapovirüsler hem tek tek ishal vakalarından hem de salgınlarından sorumludur. Salgınlar çoğunlukla kreşler, okullar, askeri kurumlar, hastaneler ve huzurevleri gibi kalabalık yaşanan yerlerde olur.
Sapovirüsün kişiden kişiye içme suyu kaynaklarının atık sularına karışması yoluyla ve kontamine gıdalar yoluyla yayılır. Ev içi kalabalık ve gastrointestinal semptomları (ishal, mide bulantısı, kusma, vb.) olan kişilerle yakın temas etmiş olmak da sapovirüs bulaşmasına neden olabilir. Gıda yoluyla bulaşmalar arasında kabuklu deniz ürünleri, sapovirüs enfeksiyonlarının kaynağıdır.
Sapovirüsün dışkıda ortalama 18,5 gün boyunca yayılır ve semptomatik ve asemptomatik enfeksiyonlar arasında yayılma süresinde bir fark yoktur. Kreş çocukları üzerinde yapılan bir araştırma, çocukların %21'inin sapovirüs yaydığını göstermiştir. Bu bulgu kreşlerin sapovirüs bulaşması için yıl boyunca rezervuar olduğunu göstermektedir.
Sapovirüs ishalleri yıl boyunca olabilir ancak en sık Haziran ve Temmuz aylarında görülür.
Sapovirüs enfeksiyonunun klinik belirtileri diğer bağırsak virüslerine benzerdir. İshal, ateş, mide bulantısı, kusma ve karın ağrısı olur. Genellikle bir hafta içinde düzelir. Norovirüs ataklarıyla karşılaştırıldığında, sapovirüs ataklarında daha az kusma ve rotavirüs ataklarıyla karşılaştırıldığında, sapovirüs ataklarında daha az ateş olur.
Sapovirüs ishaline yönelik spesifik bir tedavi edici ajan veya aşı yoktur. Dünya Sağlık Örgütü, ishalin oral rehidratasyon solüsyonu, normal beslenme veya emzirmeye devam etmek ve çinko takviyesi ile tedavi edilmesini önermektedir. Loperamid gibi anti-motilite ajanları <18 yaşındaki çocuklarda kullanılmamalıdır.
Sapovirüsten korunmak için özel bir şey yapılması gerekmez. Norovirüsü kontrol etmek için kullanılan önlemler, sık sık el yıkama, dışkı veya kusmukla kirlenmiş malzemelerin uygun şekilde atılması, enfekte kişilerle temasın sınırlandırılması ve klor içeren temizlik maddeleriyle çevresel dezenfeksiyon gibi önlemler sapovirüse karşı da etkilidir. Gıdaların ve içme suyunu güvenli şekilde işlemek ve saklamak sapovirüsün bulaşma riskini azaltacaktır. Emzirmenin bebeklerde sapovirüs ishaline karşı koruma sağlaması hakkında çok az şey bilinmektedir ve sapovirüslere karşı bir aşı bulunmamaktadır.
Önemli noktalar.
- PCR yönteminin giderek daha fazla kullanılmasıyla birlikte sapovirüs dünya çapında çocuklarda ve yaşlı yetişkinlerde ishalin önde gelen nedeni olduğu ortaya çıkmıştır.
- Sapovirüs enfeksiyonlarının hastalık şiddeti diğer bağırsak virüslerininkine benzerdir; ancak sapovirüs özellikle bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde kronik ishale neden olabilir.
- Sapovirüs, kişiden kişiye ve kirli içme suyu ve yiyecekler yoluyla yayılabilir; kreşler, yıl boyunca sapovirüs bulaşmasının rezervuarlarıdır.
- Sapovirüs enfeksiyonuna bakteriyel (E.coli gibi) etkenler eşlik edebilir. Bu durumda tedavi diğer etkene göre düzenlenmelidir.
Uzm. Dr. Tutku Taşkınoğlu